x y ve z kuşağı hakkında.
Atolyepapirus blog sitemde ürettiğim dijital içerikler hakkında bir çok yazı yazdım.Evdeki çalışma ortamıma Sanal Atölye adını verdim. Tüm bunları deneyimlemeden önce 2000’lerin başında internet ve sosyal medya bu kadar gelişmiş değilken de kendi ürettiğim çalışmaları internet üzerinden yayınlamaya çalışmıştım.
Benim bulunduğum kuşak 1980’lerde çocuk olmuş X kuşağı olarak adlandırılan kuşak.Biz siyah beyaz TV’nin yeni yayılmaya başladığı yıllarda doğduk.Teknolojinin süratle gelişmesine en aktif şekilde ve teknolojiyi de yaşayarak şahit olduk.
X kuşağını temsil eden yılların sonuna doğru doğdum.Y kuşağı için verilen başlangıç yılları da gençliğimi kapsıyor.2000’lerden sonra doğan kuşakları da değerlendirirsek Z kuşağını da değerlendirme şansım oldu.Özellikle öğretmenlik yaptığım yıllarda…
Teknolojideki değişim ve sosyal medyanın gelişimiyle birlikte ürettiklerimi sunarken kuşakların ihtiyaç ve yönelimlerini anlamaya da çalıştım.
Z kuşağının kapsamına girdiği söylenen öğrencilerim için çok olumsuz izlenimlerim olduğu gibi çocuklardaki ışıltıyı da farkettiğim zamanlar oldu.
Özellikle X ve y kuşağının genelinde olmayan herşeyi sorgulayan ,körü körüne inanmayı reddeden bir nesil Z kuşağı.
Türk ailesinin genel muhafazakar eğilimine sahip ailelerde yetişen çocuklarda bile bu sorgulayıcı tavrı çokça gözlemledim.
Z kuşağı değişik bir özgüvene sahip ve aşırı bireysel yetişti.
Benim kuşağım yani X kuşağı modernizmin yaşamımıza yön verdiği klasik 1980 darbesinin de etkisini hissetti.Özal’lı yıllarda birden hayatımıza daha çok girmeye başlayan Amerikan dizileri ve teknolojik oyuncaklarını adım adım yaşadık.68 kuşağı denen anne babalarımız kadar olmasa da yaşam tarzımız büyük bir değişime uğradı yıllar geçtikçe ve yine 68 kuşağı kadar farketmesek de olayların sebep sonuç ilişkisini farkediyorduk.
ikinci üniversitemde okurken genellikle muhafazakar aile çocuklarından oluşan y kuşağından sınıf arkadaşlarım oldu.Y kuşağı için çok pragmatist olduklarını söyleyebilirim.Ancak X kuşağı ya da 68 kuşağı kadar idealist değillerdi.Daha çok bir an önce devlete kapağı atma düşüncesindelerdi.
Z kuşağı internetin getirdiği tüm bu bilgi bombardımanının içinde yetişti.Araştırıp öğrenmeyi biliyorlar,iç motivasyonları daha yüksek.İdealistlik konusunda ise insanlığın ortak değerlerini ülkenin yerel değerlerinden daha önde tutanları çoğunlukta.
Bu 3 kuşağı değerlendirdiğim zaman Z kuşağındaki çocukların kendi öz girişimleri ile birşeyler yapmaya daha eğilimli olduklarını görüyorum.Gençlerin arayışlarının doğru yönlere gideceğine inanıyorum.
Atamızın ülkenin geleceğini genç kuşaklara emanet etmesinin gerekliliğini anlayabiliyorum.Dünya’nın evrensel doğrularının genç hisseden ve genç olan herkes için ülkemizin de geleceğini biçimlendirmesini umuyorum.
Yeni bir blog yazısında görüşmek üzere…
ÜRETTİĞİM DİJİTAL İŞLER HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN:
https://atolyepapirus.com/category/cizgiroman/
https://atolyepapirus.com/category/e-kitap/
https://atolyepapirus.com/ucretsiz-mobil-uygulamalar/
Z KUŞAĞI HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Z_ku%C5%9Fa%C4%9F%C4%B1